Samet Aybaba'dan Ayrılık Açıklaması | ''Aleyhime Bir Sürü Şey Yapıldı...''

Beşiktaş'ta Futbol Takımları Genel Koordinatörü görevinden ayrılan Samet Aybaba, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Geçtiğimiz günlerde siyah beyazlılar ile yolları ayrılan Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü Samet Aybaba, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Deneyimli teknik adamın basın toplantısından başlıklar şu şekilde:

'İnanılmaz dağılmış bir takım vardı'

''İnanılmaz keyifli bir seçim dönemi oldu. İçinde bizle ilgili bir sürü şeyler. Futbolu Beşiktaş'ın içinden gelenler yönetecek. Böyle başlayan bir süreç. Çok keyifliydi, inanılmaz renkliydi. Sonrasında başladık ve Ümraniye'ye gittik. İnanılmaz dağılmış bir takım vardı. Hemen toparlamak için raporlar hazırladım. Bir hedefimiz kalmıştı, kupa.''

'Aleyhime bir sürü şeyler yapıldı'

''Bir sürü şey yaptık. Bu arada yönetimden, büyük oyuncu transferleri, dünya devleriyle ilişkiler gibi verilen sözler vardı. Burada sorunlar çıkmaya başlayınca ilk toplantıma çıktım. Kulübü savundum, yönetimi savundum, Beşiktaş'ı savundum. Ondan sonra aleyhime bir sürü şeyler yapıldı. Bunların çoğunu başkanımızın yanındakiler yaptı. Ben yine hiç sesimi çıkarmadım. ''

'Bu rakamlar yazılarak olmaz'

''Yeni sezona girerken bir transfer komitesi oluşturmaya çalışıldı. Kulüpteki yönetici arkadaşlarımızla toplandık, strateji belirleyeceğiz. Orada Kaan Şakul çalışma yapmış, 37 milyon euro satış bekliyorum, yoksa oyuncu alamayız dedi. Dedim ki 'futbolda böyle bir şey yok, bu rakamlar yazılarak olmaz'. Sizin verdiğiniz listede Rafa Silva var, 40 milyonluk oyuncu yazıyorsunuz bana dedi. Ben de 'futbolu bilmediğiniz için bu konu nereye gider bilmiyorsunuz' dedim. Futbolda birçok faktör var. Rafa Silva şuan takımımızın oyuncusu biliyorsunuz.''

'Friedel imparator gibi davranıyordu'

''Friedel diye bir arkadaş göreve başladı. Yönetim kurulu danışmanı, sizinle hiçbir alakası yok, Ümraniye'ye gelmeyecek, kulübe, stada gelmeyecek, sadece satış yapacak denildi. Ümraniye'ye geldi, hocanın ekibine 3-4 yardımcı getirdi. Onlara çok yüksek maaşlar ödendi. Bu hocaların kulüplerine de bonservis parası gibi paralar ödendi. Kaan Şakul ve başkandan aldığı güçle oranın imparatoru gibi davranmaya başladı. Başkanla bu konuyu konuşmaya gittim, 'Beşiktaş maaşlı elemanına komisyon verir mi' dedim. Başkan bana, 'Mustafa ve Semih satışından sana da verelim' dedi. 'Bu ne demek, benim istediğim tek şey bu oyuncuların bir yere gelmesi' dedim. Şahitler var.''

'Hiçbir gün para konuşmadım'

''Ben Gio hocanın yardımcılarının altında bir para alıyorum kulüpten. Ben bu ülkede 30 sene teknik direktörlük yaptım. Benim bir değerim var. Hiçbir gün para konuşmadım. Sonradan bana başkan 'üzülüyorum, şu para işlerinde bir mukavele yapalım' dedi. Ben de bir mukavele hazırladım. Aradan 3,5 ay geçti beni bir kere bile aramadı. Teklifinde samimi olmadığını orada anlamış olduk.''

'Yönetimle farklı durumlar yaşıyormuşuz'

''Feda döneminde ben görevi bıraktığımda bana avukatım 'ver bana yetkiyi sana 2 buçuk milyon dolar' alacağım dedi. Ben ona 'Beşiktaş'tan para alıp onu yemek kadar haysiyetsizlik olur mu' dedim. Sözleşmemde 1 yıl maaşımı Beşiktaş'tan alacağım diye bir madde vardı. Ben orada bile Beşiktaş'tan para almayayım diye Antalyaspor'a gittim. Biz yönetimle farklı durumları yaşıyormuşuz, sonradan anladım.''

'Bizimle iletişimi kestiler'

''Joao Mario, Ndour, Emirhan, Can Keleş, Uduokhai... Hepsine karşı çıktık. Ndour, Beşiktaş genç oyuncu kiralamaz. Joao Mario merkez orta saha olarak da aşağı gitmiş, kanada ihtiyacımız var diye rapor verdik. Bir menajer bize Uduokhai'yi önerdi, izledik ama listemize almadık. 3 milyona alabiliriz dedi bize menajerler, daha pahalıya geldi. Colley en düşük maliyetli oyuncularımızdan biriydi, giderken üstüne para verdik. Takımdan giden oyuncuların hepsine para verdik. Can Keleş ile ilgili raporumuzu sunduk, 'daha net oyuncu lazım' dedik ama o da alındı. Emirhan ile ilgili fikirlerimizi sunduk. Transferlerin tamamına olumsuz rapor verdik. Bu transferlerden sonra biz tamamen koptuk ve iletişimi kestiler bizimle.''

'Yardımcılarıma mobbing uygulandı'

''Her yerde teknik anlamda doğruları konuştum. Hocayla konuştuğum, başkanla konuştuğum her şeyi insanlarla konuştum. Onun dışında bir şey konuşmadım. İki yardımcım vardı onlara mobbing uygulandı, antrenmanları izlemeleri yasaklandı.''

'Kimseyi yarı yolda bırakmadım'

''Başkan bana içinde bulunduğumuz süreçle ilgili bir rapor ver dedi. Bu raporu vermesi gereken bir değildim. Bu süreci yöneten biz olmadığımız için bu raporu vermesi gereken 3 kişi vardı, Kaan Şakul, Brad Friedel ve Gio. Bu raporun sonunda, 'başkanım ben kimseyi yolda bırakmadım, Beşiktaş'ı hiç bırakmam. Ama sizin bir tasarrufunuz varsa gereğini yapın' yazdım. Ertesi gün başkan bana 'sayın hocam, emeklerin için teşekkür ederiz' diye bir Whatsapp mesajı attı.''

'Kaan Şakul'u istifaya davet ediyorum'

''Eğer başkan kendi ayrılmasaydı, istifa etmesi gerektiğini söyleyecektim. O ayrıldı, şu an Kaan Şakul var orada. O arkadaşı derhal istifaya davet ediyorum. Biz her noktada her şeyi biliyoruz. Beşiktaş'ın menfaatleri için o arkadaş da istifa etmeli.''

'Takımımız kötü günlere doğru gidiyor'

''Aslolan Beşiktaş'tır. Kimse 47 sene önce bu kulübün kapısından giren bize Beşiktaşlılıktan bahsetmesin. Takımımız inanılmaz kötü günlere doğru gidiyor. Artık birlikte hareket edelim.''